Konu bulmakta zorlandigimdan falan degil, daha sirada bekleyen tonlarca konu var. Sadece Fransa'da mezarliklardan sonra yeni ilgi alanim çöplükler. Mesela Paris'deki Le Père-Lachaise mezarligindaki adeta sanat eseri heykeller insana nasil mezarlik degil de bir açik hava müzesinde dolasiyormus izlenimi veriyorsa, çöplükleri de sehirde yasayan halkin aktif olarak çevreyi korumaya ve yeniden dönüsüme katkida bulundugu bir fabrika havasinda. Evet, hayli sasirtici. Bir gezi sitesinde çöplügün ne isi var diye düsünenleriniz olacaktir hakli olarak. Ama, yine de gelin hep beraber Dinard'in çöplügünü gezelim derim ben. Her sehrin kendine özel çöplügü var Fransa'da. Mesela Dinard'in çöplügüne St. Malo, Dinan, vs, baska sehirlerden gelip çöp dökemiyorsunuz. Cöplügü kullanabilmeniz için o sehirde oturdugunuza ve çöplük abonesi oldugunuza dair 10 Euro ödeyip de aldiginiz ambleminiz olmali arabanizin caminda. Cöplügün girisindeki binada islemlerin nasil gerçeklestirildigini açiklayan bir is akisi semasi, camekanli dolaplarin içinde dönüstürülmüs materyallerden üretilmis ambalajlar sergileniyor. Cöpler nasil toplaniyor, nerelerde? Toplanan atiklar neye dönüstürülüyor? Artik dönüstürülemeyecek atiklar da çevre adina toplaniyor ve imha ediliyor. Hepsi bi semada açik bir sekilde anlatilmis.
Cöplük alanindaki yollarda panolarla nerede ne toplaniyor o kadar güzel anlatiyor ki, çöplügün çevre düzenlemesi karsisinda hayrete düsüyorum. Insanin her gün çöplüge gidesi gelir burada diye düsünüyorum. Eh, o kadar çekici yapmislar ki çevre sakinleri de akin akin sanki gezmeye gelir gibi çöplüge geliyorlar. Cöplük bu hiç kokmaz mi? Hayir, efendim nasil basariyorlarsa bu çöplük kokmuyor.
Tüm atiklarin özel bölmesi var. Mesela bilgisayar, yazici tarzi ofis ekipmanlarinin bölümü ayri. Onun hemen yaninda evde kizartma yaptigimiz yaglarin ve makina yaglarinin toplandigi iki ayri konteyner. Biraz ilerleyince boyalarin toplandigi ayri bir bölme. Daha ileride kocaman konteynerlara insanlar artik kullanmadiklari siltelerini atiyorlar. Herkesin arabasinin arkasinda minik romörku, artik kullamadiklari esyalarini getirmisler. Beyaz esyalar bir bölmede, digerinde islenmis agaç, bir ötekinde islenmemis agaç, metal, civa için, piller için ayri konteynerler. Bizim bu seferki buraya tesrif nedenimiz biçilmis bahçe çimlerini getirmek. Biçilmis çimler için çok büyük bir alan ayirmislar. Nüfusun çogunlugunun bahçeli evlerde yasadigi bir sehirde çim atiklarina büyük bir alan ayirmalari normal. Esim atiklarimizi çim yigininin üzerine dökerken ben minik bir fotograf turuna çikiyorum. Cimen yigininin üzerinden gazlar çikiyor. Zamanla fermante olan çimler bir süre sonra gübre olarak kullaniliyormus. Az ilerdeki beyaz, yesil, mavi renkte kumbaralar gözüme çarpiyor. Plastik siseler, beyaz cam siseler, renkli siseler hepsi ayri kumbaraya. Giyilmeyen kiyafet ve ayakkabilarimizin degerlendirildigi bir köseyle maddi durumu iyi olmayanlar, evsizler de düsünülmüs. Siz ne yapiyorsunuz dolabinizda yer tutan, artik giymediginiz ama tertemiz, piril piril liyafetlerinizle? Hele ayakkabilar, senede ya bir, ya iki kere giydiginiz dolap bekleyen sizin de ayakkabilariniz yok mu? Ben Fransa'dakileri ayirip Dinard çöplügündeki kiyafet bölümüne birakiyorum yeni sahiplerini bulmalari için. Nairobi'deyken de kullanmadigim esyalarima bir bavul yapip Madagaskar'a götürüp dagitmaya karar vermistim. Eh, Noel'deki Magadaskar gezimize artik...
Tüm atiklarin özel bölmesi var. Mesela bilgisayar, yazici tarzi ofis ekipmanlarinin bölümü ayri. Onun hemen yaninda evde kizartma yaptigimiz yaglarin ve makina yaglarinin toplandigi iki ayri konteyner. Biraz ilerleyince boyalarin toplandigi ayri bir bölme. Daha ileride kocaman konteynerlara insanlar artik kullanmadiklari siltelerini atiyorlar. Herkesin arabasinin arkasinda minik romörku, artik kullamadiklari esyalarini getirmisler. Beyaz esyalar bir bölmede, digerinde islenmis agaç, bir ötekinde islenmemis agaç, metal, civa için, piller için ayri konteynerler. Bizim bu seferki buraya tesrif nedenimiz biçilmis bahçe çimlerini getirmek. Biçilmis çimler için çok büyük bir alan ayirmislar. Nüfusun çogunlugunun bahçeli evlerde yasadigi bir sehirde çim atiklarina büyük bir alan ayirmalari normal. Esim atiklarimizi çim yigininin üzerine dökerken ben minik bir fotograf turuna çikiyorum. Cimen yigininin üzerinden gazlar çikiyor. Zamanla fermante olan çimler bir süre sonra gübre olarak kullaniliyormus. Az ilerdeki beyaz, yesil, mavi renkte kumbaralar gözüme çarpiyor. Plastik siseler, beyaz cam siseler, renkli siseler hepsi ayri kumbaraya. Giyilmeyen kiyafet ve ayakkabilarimizin degerlendirildigi bir köseyle maddi durumu iyi olmayanlar, evsizler de düsünülmüs. Siz ne yapiyorsunuz dolabinizda yer tutan, artik giymediginiz ama tertemiz, piril piril liyafetlerinizle? Hele ayakkabilar, senede ya bir, ya iki kere giydiginiz dolap bekleyen sizin de ayakkabilariniz yok mu? Ben Fransa'dakileri ayirip Dinard çöplügündeki kiyafet bölümüne birakiyorum yeni sahiplerini bulmalari için. Nairobi'deyken de kullanmadigim esyalarima bir bavul yapip Madagaskar'a götürüp dagitmaya karar vermistim. Eh, Noel'deki Magadaskar gezimize artik...