10.12.11

Jacaranda Workshop & Kibera Paper

Evet, buralardayım.... Evet, yazıyorum yazmasına da blogum için değil, başka bir proje için. Size daha önce bir kitap projem olduğundan bahsetmiş miydim? Bahsetmediysem eğer şimdi bahseyim. 12 Afrika ülkesini içeren bir gezi kitabı üzerinde çalışıyorum uzun bir zamandır. Az kaldı, yüzdüm, yüzdüm kuyruğuna geldim ama hani finişe yaklaşırken bir yorgunluk, bir bezginlik yaşanır ya, işte bir süredir o bezginlik var-dı üzerimde. Nihayet silkinip o bezgin Bediş halimi attım üzerimden ve tekrardan aldım elime kalemi.




Blogumu daha fazla ihmal etmeye HAYIR diyorum ve son gezilerimden birini sizinle paylaşıyorum.

Uzun zamandır frankofonların kulübü Nairobi Accueil'ün düzenlediği gezilere de katılmamıştım. Nairobi’den taşınmaya kısa bir süre kala şimdiye kadar gezmeye fırsat bulamadığım ilginç yerlere gitmeye karar verdim.

Ve ilk ilginç yer durağımız “Atölye Jakaranda / Jacaranda Workshop”.
Fransız hanımlar ve arkadaşım Nihan ile sabahın köründe bu atölyeye doğru yola çıkıyoruz.
“Atölye Jakaranda” Özel Jakaranda Okul’undan mezun olan zeka engelli gençlere eğitim ve iş imkanı sağlamak amaçlı 1982 yılında kurulmuş. Günümüze kadar 60 kadar Özel Jakaranda Okul’u mezununu eğitip, kendilerine güvenlerini kazanmalarını ve sosyal hayata entegre olmalarını sağlamış. Atölye iş bulmakta zorlukla karşılaşabilecek bu gençleri istihdam ediyor. Hedef zeka engelli bu gençlerin el becerilerini geliştirmelerini ve genellikle down sendromlu ve otistik genç zanaatkarların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını sağlamak.
Gençlerin üretimi seramik takılar sadece Kenya içinde değil yurtdışına da pazarlanmakta. Kuzey Afrika’da Mennonite Kilisesi dünyada özellikle zeka engelli insanların üretimi ürünleri satın almakta. The Body Shop Internatiomal da atölyenin üretimi pirinç saç tokalarından satın almakta.

Kısa briefingden sonra atölyeyi geziyoruz.
Gençler seramik atölyesinde bisküvi fırınından çıkmış seramikleri sır kazanına batırıp, ikinci pişirin için hazırlıyorlar. Diğer tarafta bir grup sırlanıp renklendirilmiş seramik boncuklarla kolye yapıyorlar. Fotoğraflarını çekip gösterince öyle içten seviniyorlar ki insanın sarılıp öpesi geliyor. Başlarındaki yetkili gençlere her işlemi defalarca anlattıklarını, ancak ertesi gün atölyeye geldiklerinde hepsini unuttuklarını söylüyor. Her gün sil baştan yapıp her işlemi tekrar tekrar anlatıyorlarmış. Ancak her yaptıkları kolye için kazanacakları bedeli asla unutmuyorlarmış. Ne kadar fazla kolye o kadar kazanç demek. Dolayısıyla asla hasta olmuyorlar, ya da hasta numarası yapıp işi asmaya kalkmıyorlar. Kendilerini işlerine kaptırmış gençler çok güler yüzlüler. Çoğu sorduğumuz sorulara tam cevap bile veremiyor ama işlerini layığıyla yapıyorlar.
Seramik atölyesinden diğerine, pirinç tellerle ve pirinç zincirlerle kolye, bilezik ürettikleri atölyeye geçiyoruz. Az ilerideki genç pirinç plakaları dövüyor, diğeri zincir yapıyor, bir diğeri hazırlanmış zincirleri zımpara ile parlatıyor, az ilerideki masada da son aşama, tek tek ürünleri tam mamul haline getiriyorlar.
Kısacası burası zihinsel engelli (down sendromlu veya otistik) gençlerin çalıştığı bir atölye. Atölyede çalışırken bu gençlerin mutlulukları gözlerinden okunuyor. Onlar hayata kazandırılmış zihinsel engelli, pırıl pırıl gençler. Onlara bakarken içimde bir acı hissetmiyorum, tam tersine seviniyorum eğitim almış olmalarına, sevdikleri bir işleri olduğuna, onları düşünen, etraflarında onlar için güzel bir hayat dizayn eden kişiler olduğuna.

Atölye Jakaranda insanı heyecanlandıran, gerçekten müthiş bir proje.

Atölye Jakaranda'ya tarafımızdan yapılacak yardım bölümüne, yani alış veriş kısmına geçiyoruz. Nihan'ın da benim de hem kolye hem kemer olarak kullanılan seramik ve pirinç halkaların birbirine geçmesiyle yapılmış aksesuar çarpıyor gözümüze. Yetkili hanım bütün aksesuarların dizaynlarının kendisinin yaptığını bu elimizdeki modelin de son kreasyonu olduğunu söylüyor. Hemen birer tane ediniyoruz. Diğer hanımlar da üçer, beşer satın alıyorlar kolyelerden, bileziklerden.
Bu da benim kendime seçtiğim ve beğeniyle taktığım uzun kolye, kısa ikili kolye veya kemer olarak kullanılan multi-fonksiyonlu takım. Ne de güzel yapmışlar ama değil mi?


İstanbul’da yaşarken bir dönem seramikle uğraşmış, hayli de keyif almıştım. Keşke diyorum, keşke bir kaç ay içinde Nairobi’den taşınmak zorunda olmasam da Atölye Jakaranda’da gönüllü olarak bu gençlerle birlikte çalışabilsem.






“Atölye Jakaranda”nın hizmet verdiği arazi ve bina Nairobi Rotary Kulübü tarafından sağlanmış. Gerek Nairobi Rotary Kulübü’nü, gerekse özveriyle çalışan Atölye Jakaranda gönüllülerini en çok da Atölye Jakaranda’da çalışan o sevimli gençleri bu başarılarından ötürü kutluyorum.

Aynı gün ikinci durağımız “Kibera Paper”.






Kibera Paper Card Project / Kibera Kartpostal Projesi kilise temelli bir organizasyon. Bu proje 2001 yılında Nairobi’nin en büyük gecekondu mahallesi Kibera’nın yakınlarında hizmete girmiş.

“Kibera Paper” Nairobi’deki ofislerin bağışladığı kullanılmış kağıt ve gazetelerin su ile hamur haline getirilmesiyle oluşturulan hamurun işlenmesi sonucunda elde edilen dönüşüm karpostallarla işleyen bir proje.






Proje yetkilisi bize sistemin nasıl işlemekte olduğunu örneklerle gösteriyor. Önce ortaya içi su dolu büyücek bir leğen geliyor. Daha önceden su ile hamur haline getirilmiş ve renklendirilmiş kağıt hamurundan bir parça koparıp elindeki eleğe koyup önündeki leğenin içindeki suya daldırıyor. Eleğin içinde ayrışan hamurdan fazla suyu elindeki bezlerle tampon yapıp alıyor. Suyun yeterince alındığına kanaat getirince elek şeklindeki dikdörtgen kağıdı bezin üzerine çıkarıyor. Yine bezle kağıt üzerindeki su fazlasını alıp güneşe kurumaya bırakıyor. Bu dönüşüm kağıtlar kuruduktan sonra maharetli ellerle üzerleri süslenerek tebrik kartına dönüştürülüyorlar.


Üretimi öğrendikten sonra yine alış veriş kısmına geçiyoruz. Eh, tam da Noel ve Yeni Yıl yaklaşıyor. Önümüze getirdikleri kutular dolusu Noel ve Yeni Yıl temasıyla süslenmiş kartpostallardan seçmekte zorlanıyoruz.

Kibera’da yaşayan bekar anneler, dul kadınlara destek amaçlı kurulmuş Kibera Paper. Kullanılmış kağıtlardan dönüşüm kartpostallar üreten kadınlar kendilerini geçindirecek miktarda gelir elde etmekteler. 6 kadın işçiyle yola çıkan proje günümüzde 24 kadına ekmek kapısı.
Kibera Paper Projesi’nin misyonu Kiberalı kadınlara hayatlarını el becerileriyle nasıl kazanacaklarını öğretmek, onlara ve ailelerine katkıda bulunmak, onların gelir seviyelerini yükseltirken kendilerine güvenlerini kazandırmak ve yeni şeyler öğrenmenin önemini vurgulamak. Kibera Paper Projesi’nde çalışan kadınlar artık temel ihtiyaçlarını karşılayabilmekteler, çocuklarına eğitim imkanı sağlamaktalar, evlerinde her gün sıcak yemek pişmekte. Parayla ölçülemeyecek kadar önemli kazandıkları kendilerine güvenleri ise cabası.
Afrika'da hayal gücüne sınır yok. Yokluk içinde insanın hayal gücünün daha iyi işlediğine güzel bir örnek Kibera Paper. Bir bakıyorsunuz bizim yüzüne bile bakmadığımız şeylerle yeni yeni şeyler üretmişler, hatta üretmekle kalmayıp bunun ticaretini yapmaya başmamışlar.


Kenya’da nereye kafanızı çevirseniz kâr gütmeyen sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşlarda çalışan gönüllülerle karşılaşıyorsunuz. Her biri ayrı ayrı hayran olunası işlerle meşguller.
Hepsinin yolu açık olsun!

Hiç yorum yok: