31.12.11
29.12.11
Güle Güle 2011, Hoşgeldin 2012 !...
19.12.11
Ekvator'da Su Deneyi...
Yolumuz üzerinde Manço’nun programındaki panonun aynını görünce arabayı durdurup hemen kendimi aşağıya attım. Manço’nun program çekimleri Kenya Dağı eteklerindeki minik şehir Nanyuki’de yapılmıştı. Bir yerliyle birlikte bu bizim gördüğümüz panonun benzerinin altında suyun dönüş yönüyle ilgili bir test yapmışlardı. Panonun güneyinde yani Güney Yarımküre’de uyguladıkları testte kabın içindeki su saatin tersi yönüne, 1 metre ileriye, Kuzey Yarımküre’ye geçip aynı testi uyguladıklarında suyun saat yönünde döndüğünü görmüştük. Ya tam Ekvator çizgisinde ne oldu? Su yine akmaya devam etti ama durgun bir şekilde, sağa ve sola dönmeden.
Aslında bu durumun sihirle, Afrika’nın kara büyüleriyle hiçbir alakası yok. Fransız matematik ve fizikçi Gustave Gaspard Coriolis 19. yüzyılda bu mucizevi olaya bilimsel bir açıklama getirmiş. Demiş ki “Dönen yer kürenin yüzeyi üzerinde hareket eden hava, kuzey yarım kürede hareket yönünün sağına, güney yarım kürede soluna saptırır.” Bu saptırma gücüne de Coriolis kuvveti denmiş.
18.12.11
Cesaria Evora'nın ardından...
Evora daha önce 2008'de Avustralya turnesi sırasında bir felç geçirmiş ve 2010 yılında koroner bir sorun için hastaneye kaldırışmıştı. 2008 senesinde kendisiyle Paris CDG Havaalanı'nda karşılaşmıştık. Sağlık problemleri nedeniyle tekerlekli sandalyedey olmasına karşın yine de İstanbul'a konser vermeye gidiyordu.
Ünlü şarkıcı, yaklaşık üç ay önce sağlık sorunları nedeniyle kariyerinin sona erdiğini duyurmuştu.
16 Aralık 2011 sabahı, solunum yetmezliği ve pulmoner ödem nedeniyle hastaneye kaldırılan Evora hayata gözlerini yumdu.
Paris'teki ilk albümü "La Diva Aux pieds Nus/Çıplak Ayaklı Diva" ile adını ve sesini duyuran Evora 47 yaşında uluslararası kariyerine başladı. O 1992 yılında yayımlanan, "Sodade" ile uluslararası bir şöhret elde etti.
O zamandan beri, beş milyon adet üzerinde satılan 11 albüm yayınladı ve çok sayıda ödül kazandı.
Evora, köklerine bağlı mütevazi haliyle ve konserlerinde çıplak ayaklarıyla şarkı sölemesiyle ilk albümü "Çıplak Ayaklı Diva" adıyla tanınıyordu.
Bana tınılarıyla Angola'yı hatırlatan Cesaria Evora'nın en sevdiğim, Potekizce "Özlem" anlamına gelen "Saudade" adlı parçası ve Paris'de 1995 yılında Le Bataclan'daki Angola konseri kayıtlarıyla sizleri başbaşa bırakıyorum.
Özleyeceğiz seni...
12.12.11
"Jacaranda Workshop & Kibera Paper" yazıma fotolar ekledim...
Ne de güzel yapmışlar ama değil mi?
Kibera Paper2dan satın aldığım Noel ve Yeni Yıl temalı, dönüşümlü kağıttan kartpostallar...
11.12.11
Jamhuri Day / Cumhuriyet Günü
Kenya'da Jamhuri Günü ülkede deprem de olsa, kuraklık da olsa, sel ortalığı silip süpürse de hep kutlanıyor ve kutlanacak. Hükümet asla iptal etmiyor uluslarının birliğini temsil eden böylesine önemli bir kültür mirası bayramı. Hiç iptal edilir mi, hangi akla sığar atalarının kanlarıyla kazanılmış böylesine önemli bir zaferin kutlamasının iptali?
Nairobi'ye Nihayet Yaz geldi...
10.12.11
Jacaranda Workshop & Kibera Paper
Fransız hanımlar ve arkadaşım Nihan ile sabahın köründe bu atölyeye doğru yola çıkıyoruz.
“Atölye Jakaranda” Özel Jakaranda Okul’undan mezun olan zeka engelli gençlere eğitim ve iş imkanı sağlamak amaçlı 1982 yılında kurulmuş. Günümüze kadar 60 kadar Özel Jakaranda Okul’u mezununu eğitip, kendilerine güvenlerini kazanmalarını ve sosyal hayata entegre olmalarını sağlamış. Atölye iş bulmakta zorlukla karşılaşabilecek bu gençleri istihdam ediyor. Hedef zeka engelli bu gençlerin el becerilerini geliştirmelerini ve genellikle down sendromlu ve otistik genç zanaatkarların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını sağlamak.
Gençlerin üretimi seramik takılar sadece Kenya içinde değil yurtdışına da pazarlanmakta. Kuzey Afrika’da Mennonite Kilisesi dünyada özellikle zeka engelli insanların üretimi ürünleri satın almakta. The Body Shop Internatiomal da atölyenin üretimi pirinç saç tokalarından satın almakta.
Gençler seramik atölyesinde bisküvi fırınından çıkmış seramikleri sır kazanına batırıp, ikinci pişirin için hazırlıyorlar. Diğer tarafta bir grup sırlanıp renklendirilmiş seramik boncuklarla kolye yapıyorlar. Fotoğraflarını çekip gösterince öyle içten seviniyorlar ki insanın sarılıp öpesi geliyor. Başlarındaki yetkili gençlere her işlemi defalarca anlattıklarını, ancak ertesi gün atölyeye geldiklerinde hepsini unuttuklarını söylüyor. Her gün sil baştan yapıp her işlemi tekrar tekrar anlatıyorlarmış. Ancak her yaptıkları kolye için kazanacakları bedeli asla unutmuyorlarmış. Ne kadar fazla kolye o kadar kazanç demek. Dolayısıyla asla hasta olmuyorlar, ya da hasta numarası yapıp işi asmaya kalkmıyorlar. Kendilerini işlerine kaptırmış gençler çok güler yüzlüler. Çoğu sorduğumuz sorulara tam cevap bile veremiyor ama işlerini layığıyla yapıyorlar.
Kısacası burası zihinsel engelli (down sendromlu veya otistik) gençlerin çalıştığı bir atölye. Atölyede çalışırken bu gençlerin mutlulukları gözlerinden okunuyor. Onlar hayata kazandırılmış zihinsel engelli, pırıl pırıl gençler. Onlara bakarken içimde bir acı hissetmiyorum, tam tersine seviniyorum eğitim almış olmalarına, sevdikleri bir işleri olduğuna, onları düşünen, etraflarında onlar için güzel bir hayat dizayn eden kişiler olduğuna.
Aynı gün ikinci durağımız “Kibera Paper”.
“Kibera Paper” Nairobi’deki ofislerin bağışladığı kullanılmış kağıt ve gazetelerin su ile hamur haline getirilmesiyle oluşturulan hamurun işlenmesi sonucunda elde edilen dönüşüm karpostallarla işleyen bir proje.
Üretimi öğrendikten sonra yine alış veriş kısmına geçiyoruz. Eh, tam da Noel ve Yeni Yıl yaklaşıyor. Önümüze getirdikleri kutular dolusu Noel ve Yeni Yıl temasıyla süslenmiş kartpostallardan seçmekte zorlanıyoruz.
Kibera Paper Projesi’nin misyonu Kiberalı kadınlara hayatlarını el becerileriyle nasıl kazanacaklarını öğretmek, onlara ve ailelerine katkıda bulunmak, onların gelir seviyelerini yükseltirken kendilerine güvenlerini kazandırmak ve yeni şeyler öğrenmenin önemini vurgulamak. Kibera Paper Projesi’nde çalışan kadınlar artık temel ihtiyaçlarını karşılayabilmekteler, çocuklarına eğitim imkanı sağlamaktalar, evlerinde her gün sıcak yemek pişmekte. Parayla ölçülemeyecek kadar önemli kazandıkları kendilerine güvenleri ise cabası.
Afrika'da hayal gücüne sınır yok. Yokluk içinde insanın hayal gücünün daha iyi işlediğine güzel bir örnek Kibera Paper. Bir bakıyorsunuz bizim yüzüne bile bakmadığımız şeylerle yeni yeni şeyler üretmişler, hatta üretmekle kalmayıp bunun ticaretini yapmaya başmamışlar.
Hepsinin yolu açık olsun!