29.4.09

Benimkiler...

Bir süredir bloguma gerekli ilgiyi gösteremedim. Arada birkaç yazi yayimladim ama bunlarin Kenya ve civariyla alakasi bulunmuyordu. Aslinda yazacak o kadar çok konu birikti ki, çünkü bu blogumdan uzak kalis süresinde hayli gezdim. Bu gezimizi mühim misafirlerimize borçluyuz. Baktim ki benimkilerin, yani annisle, babisin buralara bizi ziyarete gelecekleri yok, hatta buralara ugramadan yaz için Alaçati'ya kaçmayi düsünüyorlar. Ben de onlara hain bir plan hazirlayip, biletlerini kestirip, bir hafta içinde apar topar paketletip onlari buraya aldim. Biraz emrivaki oldu ama, olsun, baska türlü olacagi yoktu. Onlar gelmeden bütün gezi programini hazirlamistim. Nerelere mi gittik? Gezimize Nairobi'nin güneyi Amboseli Park ile basladik. Hani Tanzanya'ya komsu, Kilimanjero Dagi'nin eteklerindeki park. Ardindan Tsavo West Park'da bir gece konakladik. Hemen akabinde de bir geceligine Tsavo East Park'ta çadirli kampta bir gece geceledik. Adi çadirli kamp ama yanlis anlamayin her türlü lükse haizdi çadirlarimiz. Cadirin içinde banyosu, önünde terasi, yok yoktu. Benim hayli hosuma gitti çadirda kalmak. Parklarin hemen hemen hepsinde "big five" yani Afrika'nin 5 önemli vahsi hayvanini gördük. Zira bize aslanlar pek çehrelerini göstermiyorlardi parklarda. Bu sefer aslanlarin tam 3 metre ötemizde bize poz verirken fotograflarini çekme keyfini yasadik.











_



Tsavo East akabinde Kenya'nin sahil sehri Mombasa'ya geçtik iki geceligine. Mombasa az da olsa Tanzanya'nin adasi Zanzibar'i animsatiyor Arap mimarisiyle. Ha, 5 yilligina bizim Türk denizciler de Mombasa'yi egemenlikleri altina almaya çalismislar ama, nafile, becerememisler. Neyse bunlarin hepsine detayli bundan sonraki yazilarimda deginecegim. Mombasa akabinde Nairobi'ye döndük. Hafta içi annis, babisle birlikte Nairobi'nin görülmeye deger yerlerini gezdik. Nairobi Ulusal Park'da Safari Walk/Safari Yürüyüsü yaptik. Daha baska nereleri, nereleri gördük. Naivasha'da Joy Adamson'in müze evine gidip, göl kiyisinda yemegimizi yedik. Karen Blixen'in müzesine ve kahve evine gittik. Kazuri'de seramik üretimini seyredip, akabinde seramik kolyeler satin aldik. Kitengele Cam Evi'nde cam üretimini seyrettik, ardindan piknik yaptik. Nairobi Ulusal Müzesi'nde insanligin besigi Afrika hakkinda detay bilgi edindik. Nesli tükenmis mamut ailesinden ahmed'in iskeleti ve diger hayvanlarla ilgili bilgilerimizi zenginlestirdik. Masai pazarina gidip Afrika'ya özgü incik, cincik, maske, vs, vs ile bavullari doldurduk. Son haftasonu Nakuru Ulusal Park'a gidip bir gece konaklayip annemle pembe filamingolari ve sari gagali pelikanlari kovaladik.

Kisacasi çok keyifli, dolu dolu geçti günlerimiz benimkilerle. Ayrilik sahnesi kolay olmadi tabi, ama olsun yine gelirsiniz insallah...


Gezimizden bazi fotolar...


_


Tsavo West Park


Kitengela Cam Evi, masai ile hatira...


Mamba Timsah köyü...


Babis minik timsaha sevgi gösterisinde...


Arkada Kilimanjero, önde Gündüzgiller...


Amboseli Park...

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Size pembe-beyaz Masaigiller diyebilir miyim? Öpüldün kardeşim. Kıskançlıktan çatlamak üzereyim, bana bilet ne vakit yolluyorsun?
Ablan

figoltx dedi ki...

Yok Zeyno'nun okulu, piyanosu, vs,vs; yok basim agriyor gibi mazeretlerin hele bir bitsin gönderirim elbet, çatlama sakin. Artik rehberlik konusunda iyice pistim. Bak yine sanslisin.
Pembe-beyaz Masaikardes...

Asis dedi ki...

Harika bir gezi olmus eminim cok mutlu olmuslardir.Iyi ki yapmissin emrivakiyi degmis.Daha nice güzel gecirilen zamanlara,sevgiler.

Unknown dedi ki...

arkadaşım ne yapıyor bir bakayım derken annenlerle resimlerini görünce çok duygulandım.Yorum yapmadan duramadım.Maaşallah hiç değişmemişler Figen,hele seninle onları neşe içinde böyle güzel yerlerde görmek harika. Çok keyifli zaman geçirdiğiniz ise yüzlerinizden fazlasıyla aşikar. İyi eğlenceler,iyi gezmeler hepinize...İstanbul dan sevgiler

figoltx dedi ki...

Asiscim, evet, ben de iyi ki emrivaki yapmisim diyorum. Harika bir tatil geçti. Bayildilar buralara. Sevgiler.

figoltx dedi ki...

Sena'cigim, baktim ki Angola'da iki sene kaldik gelmediler. Gerçi oraya gelebilmeleri için vize almaya bir de Yunanistan'a gitmeleri gerekiyordu. O nedenle aslinda hiç israr etmemistim Angola için. Ama burasi için valla çok israr ettim. Hatta "Gelmezseniz, TR'a bir daha ayak basmam" gibi, asli astari olmayan tehditler bile savurmustum. Baktim ki babam "Kizim biz Kasim ayinda gelsek kirilmazsin, degil mi?" demeye basladi. Dedim yok olacak gibi degil, ben bir emrivaki yapayim bari. Iyi ki de yapmisim. Cok keyif aldilar. Simdi artik istediklerini yapabilirler, serbestler. Babami görmen lazimdi, Masailerle bir Türkçe muhabbet, onlara neredeyse Türkçe ögretiyordu. Masailer onu Neco baba diye çagirmaya basladilar. Swahilice de baba ayni anlama geliyor. Neyse, sözün kisasi iyi ettim.
Benden de sevgiler...

Şarküteri dedi ki...

Ne yalan söyleyeyim bir gurbetçi olarak kıskandım bu tabloyu. Ben de annme ve babamı yanıma istiyorum en kısa zamanda! Voltranı oluşturur gibi aile saadetini oluşturalım yine :)

Saygılar.