Buzulların erimesiyle dünyanın dengesinin alt üst olacağı bir gerçek.. Deniz suları yükselecek, tüm dünyada denize kıyısı olan kentler bu durumdan fena etkilenecek.. Belkide sonsuza dek suyun altında kalacaklar.. Bilimadamlarının merakla takip ettiği en önemli konu ise; dünyadaki bazı ülkerin tüm topraklarının deniz seviyesinde olması, denizlerin yükselmesi dahilinde bu ülkerin tamamen yok olacağı..
Amerikalı bilimadamları, Grönland ve Antarktika’daki (Güney Kutbu) buzulların peşi sıra parçalanmasından endişe ettiklerini ve bunun okyanuslardaki su seviyesinin bugün öngörülenden daha çabuk yükselmesine neden olabileceğini açıkladılar.
Science dergisindeki habere göre, ABD’nin Oregon Üniversitesi’nden buzulbilimci Peter Clark’ın da aralarında bulunduğu bilimadamları, Grönland ve Antarktika kıyılarındaki buzul tabakalarının son yıllarda inceldiğinin gözlemlendiğini belirtti.
Bu bölgelerdeki buzulların incelmesinin büyük buz kütlelerini etkileyebileceğini ve birçok buzulun zincirleme reaksiyonla eriyebileceğini belirten Clark’a göre, büyük buz tabakalarındaki incelme, okyanusların su seviyesinin bugün öngörülenden çok daha fazla ve çabuk yükselmesine neden olabilir.
Bilimadamları, gelecek 200 yılda küresel ısınma nedeniyle özellikle Grönland’daki buzulların erimesinin, okyanusların su seviyesinin yükselmesine yol açacağını, aynı senaryoya göre Antartika’daki buzulların enişlemesinin dengeleyici unsur olacağını düşünüyor. Bu durumda okyanuslarda su seviyesinin gelecek 200 yılda yaklaşık 50 cm yükseleceği tahmin ediliyor. Buzulbilimci Peter Clark, işaretlerin gösterdiği gibi hem Grönland’da hem Antarktika’daki buzulların erimesinin, okyanusların su seviyesinin gelecek 200 yılda 1 metre yükselmesine yol açabileceğini, 1000 yıl içinde Grönland’daki buzulların tamamen eriyebileceğini ve okyanusların su seviyesinin 6 metre yükselebileceğini belirtiyor..
Bu bilgilendirici yaziyi http://www.kureselfelaket.com/ sitesinden aldim. Siz de üye olup detayli bilgilenebilirsiniz.
Amerikalı bilimadamları, Grönland ve Antarktika’daki (Güney Kutbu) buzulların peşi sıra parçalanmasından endişe ettiklerini ve bunun okyanuslardaki su seviyesinin bugün öngörülenden daha çabuk yükselmesine neden olabileceğini açıkladılar.
Science dergisindeki habere göre, ABD’nin Oregon Üniversitesi’nden buzulbilimci Peter Clark’ın da aralarında bulunduğu bilimadamları, Grönland ve Antarktika kıyılarındaki buzul tabakalarının son yıllarda inceldiğinin gözlemlendiğini belirtti.
Bu bölgelerdeki buzulların incelmesinin büyük buz kütlelerini etkileyebileceğini ve birçok buzulun zincirleme reaksiyonla eriyebileceğini belirten Clark’a göre, büyük buz tabakalarındaki incelme, okyanusların su seviyesinin bugün öngörülenden çok daha fazla ve çabuk yükselmesine neden olabilir.
Bilimadamları, gelecek 200 yılda küresel ısınma nedeniyle özellikle Grönland’daki buzulların erimesinin, okyanusların su seviyesinin yükselmesine yol açacağını, aynı senaryoya göre Antartika’daki buzulların enişlemesinin dengeleyici unsur olacağını düşünüyor. Bu durumda okyanuslarda su seviyesinin gelecek 200 yılda yaklaşık 50 cm yükseleceği tahmin ediliyor. Buzulbilimci Peter Clark, işaretlerin gösterdiği gibi hem Grönland’da hem Antarktika’daki buzulların erimesinin, okyanusların su seviyesinin gelecek 200 yılda 1 metre yükselmesine yol açabileceğini, 1000 yıl içinde Grönland’daki buzulların tamamen eriyebileceğini ve okyanusların su seviyesinin 6 metre yükselebileceğini belirtiyor..
Bu bilgilendirici yaziyi http://www.kureselfelaket.com/ sitesinden aldim. Siz de üye olup detayli bilgilenebilirsiniz.
Ha, bizler neler mi yapmaliyiz? Bu sitede tek tek siralamislar.
Söyle ki;
* Enerji dostu ampuller kullanılmalı.
* Televizyonlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
* Doğru ışıklandırma kullanılmalı.Klima yerine vantilatör kullanılmalı.
* Evler ısı kaybına karşı yalıtılmalı.
* Eşyalar, radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirilmeli.
* Su kaynaklarının kıtlığı da bir başka önemli sorun. Ancak, alınabilecek önlemler de yok değil.
* Diş fırçalama, bulaşık yıkama, traş esnasında musluk açık bırakılmamalı.Daha az su tüketen yeni teknoloji klozetler kullanılmalı.
* Klozetlere asılan temizleme maddeleri kullanılmamalı.
* Çamaşır suyu tüketimi en aza indirilmeli.
* Akan tesisatlar onarılmalı.Hortumla sulama ve yıkama yapılmamalı.
* Suyu, kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanılmalı.
* Çevre örgütleri, tüketicileri ulaşım sektörü konusunda da uyarıyor.
* Bu sektör, yenilenemeyen enerji kaynaklarının baş tüketicisi ve sektörde kullanılan gazların emisyonları, hava kirliliğine, iklim değişikliklerine neden oluyor.
* Toplu taşıma araçları tercih edilmeli.Kısa mesafelere arabayla gitmek yerine, yürümeli.
* Kurşunsuz benzin tüketen araçlar tercih edilmeli.
* Aracın taşıma kapasitesi aşılmamalı.
* Uzun duraklamalarda aracın kontağı kapatılmalı.
* Çevre örgütleri, tüketicilere geri dönüşümü bir yaşam tarzı olarak benimsemelerini, alışveriş sırasında aşırı tüketimden kaçmalarını öğütlüyor.
* Tüketicilerin özenli davranması gereken en önemli konuların başındaysa ambalaj tüketimi geliyor. Zira plastik ambalajların doğada kaybolma süresi bin yılı buluyor.
* Tüketiciler, uzun ömürlü ürünlere yönelmeli.
* Geri dönüştürülemeyen ambalajlarda satılan ürünler alınmamalı.
* Başta PVC olmak üzere, plastik ambalajlardan kaçınmalı.
* Şişe ve kavanoz gibi cam ürünler tercih edilmeli.
* Plastik poşet ve yiyecek kapları gibi ürünler yeniden kullanılmalı.
* Alışverişlerde plastik poşet kullanılmamalı.
* Cam malzemeler, organik çöplerle birlikte atılmamalı.
* Gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen bilgisayarların yarattığı kirlilik de azımsanacak gibi değil.
* Elektrik tüketimi daha düşük modeller alınmalı.
* Yazıcıdan kağıt çıktısı alınması asgariye indirilmeli.
* Bilgisayarlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
* Kullanılmayan bilgisayarlar atılmamalı..
* Enerji dostu ampuller kullanılmalı.
* Televizyonlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
* Doğru ışıklandırma kullanılmalı.Klima yerine vantilatör kullanılmalı.
* Evler ısı kaybına karşı yalıtılmalı.
* Eşyalar, radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirilmeli.
* Su kaynaklarının kıtlığı da bir başka önemli sorun. Ancak, alınabilecek önlemler de yok değil.
* Diş fırçalama, bulaşık yıkama, traş esnasında musluk açık bırakılmamalı.Daha az su tüketen yeni teknoloji klozetler kullanılmalı.
* Klozetlere asılan temizleme maddeleri kullanılmamalı.
* Çamaşır suyu tüketimi en aza indirilmeli.
* Akan tesisatlar onarılmalı.Hortumla sulama ve yıkama yapılmamalı.
* Suyu, kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanılmalı.
* Çevre örgütleri, tüketicileri ulaşım sektörü konusunda da uyarıyor.
* Bu sektör, yenilenemeyen enerji kaynaklarının baş tüketicisi ve sektörde kullanılan gazların emisyonları, hava kirliliğine, iklim değişikliklerine neden oluyor.
* Toplu taşıma araçları tercih edilmeli.Kısa mesafelere arabayla gitmek yerine, yürümeli.
* Kurşunsuz benzin tüketen araçlar tercih edilmeli.
* Aracın taşıma kapasitesi aşılmamalı.
* Uzun duraklamalarda aracın kontağı kapatılmalı.
* Çevre örgütleri, tüketicilere geri dönüşümü bir yaşam tarzı olarak benimsemelerini, alışveriş sırasında aşırı tüketimden kaçmalarını öğütlüyor.
* Tüketicilerin özenli davranması gereken en önemli konuların başındaysa ambalaj tüketimi geliyor. Zira plastik ambalajların doğada kaybolma süresi bin yılı buluyor.
* Tüketiciler, uzun ömürlü ürünlere yönelmeli.
* Geri dönüştürülemeyen ambalajlarda satılan ürünler alınmamalı.
* Başta PVC olmak üzere, plastik ambalajlardan kaçınmalı.
* Şişe ve kavanoz gibi cam ürünler tercih edilmeli.
* Plastik poşet ve yiyecek kapları gibi ürünler yeniden kullanılmalı.
* Alışverişlerde plastik poşet kullanılmamalı.
* Cam malzemeler, organik çöplerle birlikte atılmamalı.
* Gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen bilgisayarların yarattığı kirlilik de azımsanacak gibi değil.
* Elektrik tüketimi daha düşük modeller alınmalı.
* Yazıcıdan kağıt çıktısı alınması asgariye indirilmeli.
* Bilgisayarlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
* Kullanılmayan bilgisayarlar atılmamalı..
Haydi elele üstümüze düsenleri tek tek uygulamaya...
2 yorum:
Figencim,
Ne güzel listeledin..şöyle bir baktım da hemen hemen coğunu uyguluyoruz...birde ek olarak bebek bezi kirliliği var..doğanın hiç bir şekilde geri dönüştüremediği maddelerden biri..ben kumaş bezlerimi hazırladım...bekliyorum...
Seni tebrik ederim Tanya'cim böyle duyarli oldugun için dogaya.
Keske herkes senin gibi duyarli olsa!
Yorum Gönder