Subat sonu yeni bir Etiyopya seyahati ufukta...
Bir önceki seyahatimizin üzerinden iki ay geçmis ve ben daha hala Etiyopya'nin kuzeyinde gezdigimiz Axum ve Lalibela sehirlerini yazacagim. Tembelligimden utanç duyuyorum.
Ve iste Axum sizlerle:
18 Aralik 2008 günü sabah erkenden Addis Ababa Havaalani'ndayiz bir dönem dünyayi titreten Axum Imparatorlugu'nun bassehri, eski Ge'ez dili ve edebiyatinin merkezi, Etiyopya'nin tarihinin basladigi sehir Axum'a dogru yola çikmak üzere. Havaalaninda bir günlük rehberimiz Michael hazir ve nazir bizi bekliyor. Sadece bir gün Axum'da kalacagimiz için otelimize yerlesir yerlesmez kendimizi disari atiyoruz.
Axum Imparatorlugu'nun baslangici MÖ 2.yy civarinda basliyor ve MS 7. yy dolaylarinda Islamiyetin Arap Yarimadasi'ndan Afrika'nin dogusuna yayilmasindan sonra gerileme devrine giriyor ve yok oluyor. Axum Imparatorlugu politik, ekonomik ve askeri gücünün en sasali oldugu dönemde egemenligini deniz asiri topraklara yayiliyor. Sinirlari Arfika Kitasi'nda Misir'a, Kizil Deniz'i asarak Arap Yarimadasi'nda Yemen'e kadar genisliyor. O dönem Etiyopya sinirlari içinde bulunan, Kizil Deniz'e kiyisi olan Eritre'de Adulis bir liman sehri olarak ticarette hayli aktif rol oynuyor. Gerek kültürel, gerekse ticari açidan Misir'a Büyük Iskender'in kazandirdigi Yunan kültüründen faydalaniliyor. Sonralari, Misir Roma Imparatorlugu'nun bir parçasi oldugunda, Akdeniz ile Arabistan Yarimadasi'nin güneyi, dogu Afrika, Hindistan ve Uzak Dogu Misir üzerinden Axum Kralligi ve Kizil Deniz vasitasiyla birbirine baglaniyor. Axum Kiralligi ekonomik ve kültürel açidan bu dönemin meyvelerini topluyor. O dönemde ticaretin gelismesiyle MS 3.yy civarlarinda Axum Kiralligi kendi sikkelerini (metal para) basiyor. Roma, Iran ve Hindistan'daki Kuşhan krallıklari da ayni dönemde kendi sikkesini kullanan kralliklar. Altin, gümüs ve bronzdan üretilen ilk sikkelerin üzerinde Hristiyanlik öncesini simgeleyen, ilk ay ve günesi içeren pagan sembolleri bulunuyor. Hristiyanlik MÖ 4.yy civarinda Axum'a ulasiyor ve Hristiyanlik resmi din olarak kabul ediliyor. Halen günümüzde Axum ve bir sonraki duragimiz olan Lalibela Hristiyanligin kutsal sehirleri olarak kabul ediliyor.
Bir tepe üzerine kurulmus Aloba Pantheon Manastiri'ni uzaktan fotografliyoruz. Hali hazirda münzevi din adamlarinin barindigi manastira sadece erkekler girebiliyor ve manastira ulasabilmek için halatlarla tirmanmak gerekiyor. MS 6.yy dolaylarinda Misir, Roma, Suriye, Bizans, Dogu Roma Imp.'den 9 aziz Axum'a geliyor Hristiyanligi yaymak amaciyla. Azizler Aloba Pantheon ve Abba Likanos Manstirla'rinda bariniyorlar o dönem. Vaftizin önemini ve yapilis seklini anlatiyorlar halka.
Günümüzde Axum halkinin çogunlugu Hristiyan, Ortodoks. Halkin yaklasik % 20'si müslüman, ancak Axum'da hiç cami olmadigindan müslümanlar özgürce ibadet edemiyorlar.
Kilisenin bahçesinde ibadet eden bir müslüman...
Hz. Musa'ya gelen yahudiligin 10 emri Axum Krallarindan Medelik tarafindan Kudüs'ten getirilmis. Halen bir kilisede münzevi bir din adami tarafindan korunmakta. Kilise gezilemiyor. Kilisenin balkonunda tur atarken din adamini fotografladik sansa, genelde görmek pek mümkün olmuyormus.
Ilk duragimiz Stella Park. MÖ 4.yy'da Hristiyanlik Axum'a ulasmadan önce Axum halki halen hayattayken süslü aile mezarlarini hazirlayip üzerlerine de devasa boyutta obeliksler dikmisler.
Stela Park'daki 7 büyük obeliksden 21 metre yüksekligindeki, dört yüzünden üçü figürlerle bezeli olani dikili durmakta ayakta. Yaklasik 33,5 merte boyunda ve 517 ton agirliginda, yerde boylu boyunca uzanmis, Kral Ramhay'in kirik obeliksi ise Stella'daki en büyük olani. Bu en devasa obeliskin yerine dikilmek üzere getirildiginde bir kaza sonucu ikiye ayrildigi ve asla yerine dikilemedigi söyleniyor. Her obeliksin altinda ait oldugu aile üyelerinin mezar odalari bulunuyor. Ilginç olan kral ile diger aile efratlarinin mezar odalarinin ayni boyutta olmasi ve kralin öldügünde ailenin diger bireylerinden farki kalmamasi. Obeliksler Axum'un daglik bölgelerinden getirilen granitten yapilmis.
1930-1935 tarihleri arasinda Italya Etiyopya'yi sömürgelestirmeye çalismis, ancak basarili olamamis. Afrika'da Avrupa ülkeleri tarafindan sömürge olmayi kabul etmemis tek ülke sanirim Etopya.
Bu sömürgelestirme çalismalari döneminde Benito Mussolini'nin talebiyle 7 obelisk'den bir tanesini Italya'ya götürülmüs. Uzun müzakerelerden sonra Italya obeliski Etiyopya'ya iade etmeyi kabul etmis. Biz oradayken Italya'dan gelen obeliski yerine yerlestirme çabalari sürüyordu.
Fakir halk obeliks yaptirmaya parasi olmadigindan granitleri oymadan mezar tasi olarak kullanmislar.
Kraliçe Sheba döneminde insaa edilen Kraliçe Sheba'nin Sarayi yaklasik 40 oda, ayri büyücek bir mutfaga, dus aldiklari banyo mekanina ve halka seslendigi genis bir alana sahip.
Kral Caleb zamaninda Axum altin çagini yasiyor. Caleb yönetiminden sonra Axum Kralligi gerileme devrine giriyor. 6 yy'daki Iran Kralligi'nin o dönemde güçlenmesi ve Islamiyetin 7.yy'da Afrika Kitasi'nin dogusuna yayilmasiyla gerileme devri basliyor. Müslümanlar kisa süre içinde Kizil Deniz ticaretini ellerine geçiriyorlar. 8.yy'da Etiyopya'nin (o dönemde, simdi Eritre sinirlari içinde) liman sehri Adulis Araplar tarafindan yerle bir ediliyor. Axum Kralligi zaman içinde küçülerek 12.yy baslarinda yok oluyor.