26.7.11

Yok Afyon'la alakası, bu Fransa'nın Dinard'ı


Yakın tarihimize bir göz attığımızda Dinard'a ilk yerleşip, o güzel evleri inşa edenlerin Dinard'a 10 km kadar uzaklıktaki Saint-Malolu denizci tacirlerin olduğunu görüyoruz. Bu muhteşem evlerden sadece birkaçı günümüze kadar ulaşabilmiş. 19.yy'da Amerikalı ve İngiliz aristokratların favori yazlık mekanı olan Dinard'da bu sefer deniz kenarına yamaç kayalıkların üzerine nefes kesen villalar ve "Le Grand Hotel" gibi lüks oteller inşa edilmeye başlamış.

Eski blogum "Angola ile tanışmak ister misiniz?"de Dinard'ın Dünü/Bugününü fotograflarla anlatmıştım. Merak edenler bir zahmet tik, tik.

19.yy sonlarına doğru kıyılara muhteşem evler inşa eden İngiliz zenginleri arasında zaman içinde hayli popüler olan Dinard, kısa süre içinde Avrupa'nın en popüler yazlık mekanı olarak ün kazanır. Jet sosyetenin ilgisinin yaz aylarında Cote d'Azur'a kaymasıyla 1930'lu yıllarda eski önemini kaybetse de günümüzde Dinard Fransız cazibesinden hiçbir şey kaybetmeden, Fransa'nın en gözde İngiliz yazlık mekanı olmayı sürdürmekte.

1879 yılına kadar şehrin asıl adı Saint-Enogat'ydı. 1879 yılında ismi Dinard-Saint-Enogat olarak değiştirildi. 1921 yılında ise şehrin adı son şeklini alarak Dinard olarak anılmaya başladi. Şehrin en eski yerleşim bölgesi Saint-Enogat günümüzde şehrin batısında minik bir mahalle olarak görkemli evleriyle o eski günleri yaşatmakta. Her Agustos Saint-Enogat meydanında "Saint-Enogat en peinture" adı altında çevre sanatçıların katıldığı günübirlik bir sokak sergisi düzenlenmekte. Geçen sene Dinard'dayken bu sergiye rastlamış ve seneye buradaysak eğer ben de bu sergiye katılmalıyım diye düşünmüştüm. Dinard Belediye'sine başvurduk, katılmak istediğimi bildirdik. Onlar da kabul ettiler. Bu sene 7 Ağustos'ta gerçekleştirilecek sergi için çalışmalarımı ta Nairobi'den yüklenip getirdim. Umarım güneşli bir gün olur, bol bol fotograf çeker blogumda yazarım.

Dinard ve çevresine dönecek olursak......
Manş Denizi'nin Gulf Stream/Golfstrim Akıntılarına maruz kalan Dinard'ın çevre şehirlerden daha ılıman bir havası var. Dinard sahildeki Yat Klübü etrafinda tropikal bitkilerin ve palmiye ağaçlarının varlığı da bu ılıman havanın adeta bir kanıtı. Yaz aylarında korsanların şehri Saint Malo'nun eşsiz silüetine karşı Dinard sahilinde ay ışığı ve klasik müzik eşliğinde yapılan yürüyüşe yaz akşamları doyum olmaz.
Tavsiye edebileceğim oteller;
Lacivert beyaz çizgili tenteleriyle ünlü plaj Prieuré'e kuşbakışı bakan, korsanların sehri Saint-Malo'ya cephe Grand Hotel Barriere Dinard'ın en özel otellerinden biri. Hotelin terasında oturmuş anasonlu bizim ulusal içkimiz rakıyla benzerlik gösteren Fransızların içkisi pastisinizi yudumlarken Manş Denizi'nin ya med ya da cezirine denk gelirsiniz.
Ya deniz uzaklardan kıyıya doğru hızla yaklaşmakta ya da hızla uzaklaşmaktadır. Deniz yüksekken yüzen yelkenliler deniz çekildiğinde boynu bükük, sahipsiz kumların üzerinde yan yatar. Fonda korsanların şehri Saint-Malo, elinizde pastis bardağınızla denizin ayın çekim gücü karşısındaki dansını seyrederken kendinizi hayal edin. Ha, fonda da klasik bir müzik. Ne dersiniz? Görmeye değer değil mi?









Dinard Casino/Kumarhanin hemen yanındaki Royal Otel de önerilebilecekler arasında. Casino demişken, biz eşimle hiç kumara meraklı değilizdir. Las Vegas'a gidip de kumar oynamayan tek kelaynak benimdir herhalde. Neyse, dün akşam restorandan çıktık Dinard'da dolaşırken Casino'nun önünden geçiyorduk. İçerideki ambiyansı merak ettiğimden hadi dedik bir girelim içeri. Ehliyetim vardı sadece yanımda. Ehliyeti burada kimlikten saymıyorlarmış, ya nüfus kağıdı ya da pasaport gerekiyor içeri girmek için. Eh, bir dahaki zamana.


St. Enogat'daki Dinard Thalassa Avrupa'daki deniz suyu ile terapi konusunda önde gelen terapi merkezlerinden biri. Eh, deniz suyundan mıdır ne hayli tuzlu :-).

Bir de konukseverlik konusunda hiçbiriyle kıyaslanamayacak eş dost için La maison de Letaconnoux var :-).

Yaz aylarinda popülasyonu 10.000'den 40.000'e kadar yükselen, kuzeyin Cannes'i olarak ünlenen Dinard'i tarih içinde birçok ünlü ziyaret etmiş. Kim mi bu ünlüler? Mesela Joan Collins Dinard'i sıkça ziyaret edenler arasında. Winston Churchill Rance Nehri kenarında tatillerini geçirirmiş. Diğer bir Dinard hayranı Alfred Hitchcock'un beyaz, lacivert çizgili tenteleriyle ünlü Plage de l'Écluse / Ecluse Plaji'na tepeden kuşbakışı bakan bir vïllada ünlü filmi Psycho'yu çektiği rivayet ediliyor. Hitchcock'un Dinard Ecluse Plajı'ndaki heykelini ilk gördüğümde şaşırmıştım. Arabistanlı Lawrence'ın çocukluğu Dinard'da geçmiş. Picasso 1920'lerdeki eserlerini Dinard'da vermiş. Debussy "La Mer/Deniz" isimli orkestral eserini 1902 yılında Dinard'dayken Manş Denizi'nden esinlenerek yazmış.

Direktörlüğünü Kun Woo PAIK'in yaptığı Uluslararası Klasik Müzik Festivali'nin 22.si 5 Agustos'da bedava bir konserle kapılarını klasik müzik severlere açıyor. Festival 21 Ağustos'a kadar devam edecek. Her yıl Ekim ayının ilk haftasında İngiliz Sinema Festivali'ne de ev sahipliği yapıyor Dinard.

Biz her yaz yaklaşık bir ayımızı Dinard'da, evimizde geçiriyoruz.

Bu tanıtım yazısının ardından Dinard ve civarını gezmeye, gezdikçe de yazmaya devam edeceğim.

Şimdilik hoşçakalın.

Hiç yorum yok: