30.1.12

Az empati, birazcık hümanist yaklaşımla başkalarının hayatlarına minik dokunuşlar...

Kenya'da eğitim sisteminden biraz bahsetmek istiyorum sizlere.
8 senelik ilköğretim hizmetini devlet vatandaşına bedava sağlıyor. Ancak ilköğretimden sonra lise ve üniversite eğitiminize devam edebilmeniz için paranız olması gerekiyor. Aksi takdirde eğitim kapıları suratınıza küt diye hızla kapanıyor. Gerçi iki dönemdir Kenya Başkanlığı yapan Mwai Kibaki yönetime gelene kadar ilköğretim de paralıymış. Eh, yapsın liseyi de bedava da göreyim onu. Hem diyorsunuz beyazlar geliyor, en iyi işlerde onlar çalışıyorlar. Eeee, vatandaşına sen eğitim imkanını sağlamazsan tabi ki mzungunun (beyaz adamın) know-how'ına mecbursun. Hiç sızlanma bu durumda!

Bunları nereden yakinen biliyorum? Efendim bize temizliğe gelen Beatrice'in kızı bu sene ilköğretimi hayli yüksek bir başarı derecesiyle bitirdi. Matematik ve fen derslerinde özellikle çok başarılı. Liseye gitmeyi eğer becerebilirse üniversitede Tıp Fakültesine girmeyi, doktor olmayı istiyor. Annesinin kazandığı meblağ mahdut. Boğazına mı, kızının okuluna mı? Hangi birine yetişsin? Kenyalıların çoğunluğu gibi o da ancak günü kurtarabiliyor. Baba okutsun değil mi? Baba yok ki ortada. Bu çocuk hani size bir yazımda bahsetmiş olduğum Afrika'nın problemlerinden biri bekar bir annenin çocuğu. Dolayısıyla babasını tanımıyor. Annesi onun hem anası hem de babası.

İlköğretimden kızımız Kasım ayında mezun oldu. Mezuniyet derecesine ve nüfus kaydına göre eğitim bakanlığı kızımızı Nairobi'nin arabayla 2/2.5 saat kuzeyindeki Nyeri şehrindeki bir okula verdi.

Ben Beatrice'i bu konuyla ilgili yakın takibe almıştım. Ağzı var dili yok ben sormasam anlatmaz. Çeke çeke ağzından lafları aldım. Neyse okul ve bedeli belirlendi. Ancak hangi parayla, ne edecek de gönderecek kızını o okula? Her gelişinde gelişmeleri soruyorum. Bu Cuma (3 Ocak) okul açılıyor, ama henüz para denk değil. Bir senede 3'er aylık 3 sömestr var. İlk sömestrde okula yazılma bedeli, her çocuğa yatakhane için şilte alımı, kitap, defter, kalem, sözlük, okul ve spor ayakkabıları, okul forması bedeli, al babam al, bitmiyor ki. Dün çektim Beatrice'i bir kenara. Uzun bir konuşmadan sonra al takke ver külah bütçemizi denkleştirdik nihayet. Gerçi bu konuşmayı ilk sömestrden sonra Beatrice'in okul bedelini kendi kazancıyla ödeyebileceğine kanaat getirdikten sonra yaptım. İlk sömestrden sonra okul taksidi düşüyor ve 3'er aylık ödemeyi kendi kazancından aylık taksitlerle rahatça ödeyebilecek.

İki yakası bir araya gelmiş bir şekilde Beatrice'i yüzünde gülücüklerle evine uğurlarken benim de dudaklarımın kenarında mutluluk tebessümü vardı. Hayata 1-0 malup başlamış bu çocuğun lise eğitimi alamamasına gönlüm razı olmayacaktı. Ohhhhhhh.

Az empati, birazcık hümanist yaklaşımla hepimiz başkalarının hayatlarına minik de olsa pozitif dokunuşlar yapabiliriz diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz?

Hiç yorum yok: