10.6.09

Ablamdan derlemeler (II)

Bu aralar hiç yazasim yok.

Ben de "Ablamdan derlemeler" adi altinda bir yazi dizisine basladim.

Sözü ablama birakiyorum.

Cocukluk Askim

"Planlanmış bir şey değildi, herşey bir anda kontrolümün dışına taştı. Uzun zamandır tanışırız onunla, ta çocukluk yıllarımdan beri. Bugün tamamen tesadüf eseri karşılaştık. Daha doğrusu ben onu onca kalabalığın arasında fark ettim ve gördüğüm an sanki büyülendim. Ne kadar değişmiş, bunca sene evvelinden hatırımda kalandan çok farklılaşmıştı. Boyu epey uzamış, yüzü incelmiş, burnu da sanki sivrilmişti. Çok doğal tabii, aradan geçen yıllar hangimizi değiştirmedi ki. Bakışlarım üzerinde odaklandı ve uzun bir süre öyle kaldım.

Eskiden de beğenirdim kendisini, ama hiç öyle bugünkü gibi yoğun duygular değildi hissettiklerim o dönemler. Hatta annemlerin zoru ile sürdüğü bile söylenebilir o ufak yaşlardaki masum arkadaşlığımızın. Yaş ilerleyince aşık olmak kolaylaşıyor galiba. Benden hiç beklenmeyecek bir davranışla tüm kadınsı cazibemi yoğunlaştırarak ona doğru ilk hamleyi yaptım. İnanması çok zor ama ilk görüşte aşk dedikleriydi bu belki de. Hani şu hep filmlerde görürüz, romanlara da konu olur ya, o tarz bir şey.

Aramıza giren onlarca kadını elimdeki koca çantanın da yardımı ile iterek kendime ona doğru bir yol açtım ve onun da beni fark etmesini sağladım.
Şaşırdı beni görünce, anında tanıdı. Klasik uzun seneler görüşmemiş iki yakın arkadaşın muhabbeti gibi başladı konuşmamız. Aradan geçen yıllarda neler yaptık onları paylaştık birbirimizle, kimi zaman konuşarak kimi zaman sadece gözlerimizle.

"Bir özür borçluyum ben aslında sana" dedi apansız ve "Neden" diye sormama fırsat vermeden devam etti "Bir keresinde oynarken beni çok zorlamıştın, ben de dayanamayıp vurmuştum". Bir başka sefer de söylediğine göre onun yüzünden kayıp, dizimi incitmişim. Hiç hatırlayamadığımı söylediğimde "Ben seninle ilgili tüm yaşadıklarımızı hiç unutmadım, acı, tatlı hepsini hatırlıyorum" dedi. Uzun seneler beni aramış ama izimi kaybetmiş. Yavaş yavaş benim de hafızamda eski anılar canlanmaya başladı. Bir bayram günü ağaca tırmanmaya kalkmıştık da benim dikkatsizliğim nedeniyle düşüp burnunu yaralamıştı. Meğer o gün oluşan hasardan dolayı seneler sonra ameliyat olmuş, ondanmış burnunun incelmesi. "Yakışmış yeni burnun" dedim. "Ben de modaya uydum, estetik yaptırdım" dedi. Utandı, mahçup bir çocuk gibi gözlerini benden kaçırdı.

"Çocuktuk o zamanlar" dedim. "Evet artık büyüdük. Ben tüm yaşantım boyunca hep seni yanımda görmek, seni mutlu etmek ve sana sıkı sıkı sarılmak istedim" dedi. Bunları söylerken gözlerinde yine o eski masum ifadeyi yakaladım. Yanakları heyacandan kızarmıştı. "Ama bunu ben hiç bilmedim ki" dedim "bilsem tüm yaşananlar çok farklı olurdu". Durdum sonra bir müddet ne yapacağımı, ne söyleyeceğimi bilmeden. Benim suskunluğumdan cesaret alıp sordu "Var mısın bu kez denemeye?" O an sanki onun yanaklarının kırmızısı bana geçti. Karşımda durmuş benden bir cevap bekliyordu. Düşünceler beynimin içinde bir yandan diğerine akıyor, zıt fikirler net bir şekilde düşünmeme engel oluyordu. İçimde bir ses "Sen değil miydin hayatına bir renk katmak isteyen, bir kez denesen ne çıkar?" diye yankılanırken diğer bir ses "O kadar alımlı ki, tüm kadınlar peşinde. Nasıl elinde tutacaksın, iyi düşün" diye beni uyarmaya çalışıyordu. Kafamdaki bu farklı uçlara gidip gelen fikirlerin yarattığı karmaşa, bunun yanısıra bu tesadüfün doğurduğu mutluluk, diğer kadınların haset dolu bakışları arasında onunla aramızda kurduğumuz köprü ve bu sırada aklımdan geçen "Olur mu acaba, olursa nasıl olur, elalem ne der, uygun kaçar mı, Zeynep peki nasıl karşılar" soruları içinde bunalmış bir halde hiç kolay olmadı karar vermek.
Sonunda üzerimdeki tüm toplum baskısını, senelerin alışkanlıklarını, kimin ne düşüneceğini hiçe sayarak zincirleri kırdım. Cesaretimi topladım ve denemeye karar verdim. Elimi uzattım, rafta duran kırmızı rugan iskarpinin sağ tekini aldım. Ayağıma geçirdiğimde söylediği gibi özlemle sıkı sıkı sarıldı."



18 Eylül 2008 TJ, yani ablam...

Ayni konuyu Ayse Arman da Hürriyet Gazetesi'ndeki kösesinde islemis. Ben aylar önce ablamin makalesini okumus ve çok begenmistim. Geçen gün Ayse Arman'inkini okudugumda yorumum "Ne avam bir makale" oldu.

Varin ikisini de okuyun ve kararinizi siz verin...

4 yorum:

Tanya's dedi ki...

TJ versiyonuna bayıldım ben.

Şarküteri dedi ki...

TJ (tiyjey) abla amerikalıların isimleri gibi valla. Ama ben gerçek adını da biliyorum. Saolsun kendisi zaman zaman uğarayıp güzel yorumlar bırakıyor sayfama.

Bu yazıyı ve öncekini severek okudum TJ. Artık bir blog açma zamanı gelmiş bence. Böyle konuk yazarlık nereye kadar :)

figoltx dedi ki...

Bence de bir blog zamani geldi ama dur bakalim biraz daha isinsin buralarda...

Asis dedi ki...

Çok keyifle okudum evet bence de bir blog açmalı ;)sevgiler kendisine ..