Esimin Adis Ababa'daki bir günlük toplantisi akabinde kesif tatilimiz basliyor. Sabah gün isir isimaz erkenden havalanindayiz. Ilk durak Bahir Dar ya da diger adiyla Bahar Dar. Bir saatlik uçus sonrasi Bahir Dar'dayiz. Insanlar havalaninda birbirlerini Etiyopya'nin geleneksel sekliyle, sag omuz baslarini birbirine tokusturarak selamliyorlar. Ayni boyda olanlar için kolay bir selamlama sekli ama arada hayli boy farki olan iki kisi acaba nasil selamlasir diye düsünüyorum. Bir de ne göreyim uzun boylu biri kendinden kisa boylu birine adeta tos vuruyor. Oh! diyorum, bunu da gördüm ya ahir ömrümde, artik gam yemem :-). Ben havaalaninin ortasinda Etiyopyalilari sosyolojik olarak incelerken bizim rehber bir asagi bir yukari dertli dertli devinip soyadimiza da dili dönmediginden sessiz bir sekilde bizi bekliyor. Neyse, rehberimize kavusur kavusmaz otele dogru yola çikiyoruz. Geçen seferden tecrübeli oldugumuzdan rehbere otelimiz nicedir diye soruyoruz. Hiç merak etmeyin hükümet oteli, buralarin en iyisidir diyor. Eyvah ki ne eyvah! Lalibela ve Axum'daki oteller de hükümet otelleriydi. Neyse buralari kesfetmek istiyorsak baska sansimiz yok, hükümet otellerine talim edecegiz.
Otele yerlesir yerlesmez, vakit kaybetmeden Tis Isat Köyü'ne, Mavi Nil Selalesi'nin dogdugu yere gidiyoruz. Arabayla bir yere kadar gidip, ardindan selaleye kadar yürüyoruz. Yolda minik Etiyopyalilar el isi hediyelikleri satmak amaciyla pesimize takiliyor. Bir iki tanesi de eteklerime yapismis "Hello, money" diyerek benimle birlikte yürüyor. Akilli, akilli bakan, iri iri gözleriyle çok sirin çocuklar. Bu arada nehrin dogdugu yere ulasiyoruz. Nehrin rengi isminin aksine bulanik kahverengi. Rehberimize "Bu nehir çamur rengi, neden Mavi Nil adi verilmis ki?" diye soruyorum. Yagisli sezonda suyun toprakla karisip, bulaniklastigini, ancak kuru sezonda renginin masmavi oldugunu iddia ediyor. Herhalde öyledir deyip, bol bol fotograf çekiyoruz.
Pesimize düsmüs çoluk çocuk...
Biraz da Nil Nehri'nden bahsedelim.
Nil nehri, bildiginiz üzere 6.650 km uzunlukla dünyanin en uzun nehri. Güneyden kuzeye doğru akan Nil'in üç ana kolu var. Beyaz Nil Uganda'da Viktoria Gölü'nde hayat buluyor ve kuzeye dogru akiyor. Mavi Nil Etiyopya'da Tana Gölü'nden baslayarak kuzeye akiyor. Nil Nehri'ni besleyen üçüncü ana kaynak ise Atbarah Nehri. Atbarah da Etiyopya'nin kuzey batisinda dogup kuzeye dogru harekete geçiyor.
Etiyopya'dan dogan Mavi Nil ile Uganda'da Viktorya Gölü'nden hayat bulan Beyaz Nil, Sudan'in bassehri Hartum yakınlarında birlesiyor ve kuzeye Misir'a dogru birlikte yol aliyorlar. Nil Nehri Kahire yakınlarında "Nil Deltası"nı olusturuyor ve Iskenderiye ile Dimyat'tan Akdeniz'e dökülüyor. Yillar önceki Misir seyahatimizde Nil'de gemiyle birkaç gün gezmistik. Nil Nehri'nin yüzyillardir Misir için hayat anlamina geldigine, 19.yy'da üzerine insa edilen baraj ve kanallarla daha genis bir alanda ve sürekli sulama yapildigina, üzerine kurulmus olan Assuan Barajı'nin hem sulama, hem de elektrik üretiminde Mısır için ne kadar önemli olduguna bizzat sahit olmustum.
Fonda Mavi Nil ve biz... Yagisli sezonun baslangici oldugundan ve nehir üzerine baraj kuruldugundan beri Mavi Nil ögle bekledigimiz gibi çaglaya çaglaya akamiyordu.
Ögleden sonra Tana Gölü'ne gidiyoruz. Yagisli sezonda buralara geldigimizden sabahki günesli hava ögleden sonra yagmurlu bir havaya çeviriyor. Ancak bizim için fark etmez, yola devam...
Tana Gölü, Awra Amba Köyü ve Gondar arkasi yarin yazilarimda devam edecek...
2 yorum:
Selamlaşmaları ilginçmiş :)biz de de kafa tokuşturanlar gördüm :)Yazıyla tablon tamamlanmış.Fonda Mavi Nil :) çağlaya çağlaya aksaymış harika olacakmış..Toprağın rengi kırmızı görünüyor rehber haklı olabilir :)
..sevgilerimle
Selam Asis,
Internette çaglayarak aktigi zamanlara dair fotograflar buldum. Baraj yapildiktan sonra debisi azalmis nehrin...
Yorum Gönder